13 Ara 2007

BİR ŞEYMİ KAÇIRDIK!

Anorta'da yazdım.Burada daha geniş yazmak istedim.
Öncelikle belirteyim ki yanlış anlamalar olmasın.Ben kesinlikle Mustafa beyi tanımam.Hiç bir alışverişim de olmamıştır.Buradan bakınca iyi,çalışkan ve arıcılık camiasına yararlı biri olarak gözüküyor.Geçen bahar aylarında Mustafa beyin sitesine yönelik saldırı demiyeyim yanlış olabilir,yoğun eleştiriler desem herhalde daha şık olur, vardı.Sitenin sizden gelenler bölümünde tartışmalar,hakaretler hatta bazı kişilerden bazı kişilere yönelik tehditvari söylemler uçuşuyordu.
Kişisel olarak hayretler içerisinde nedenini anlamaya çalışıyordum.Şimdi diğer eleştirileri doğru yada yanlış kenara bırakalım.
O gün yapılan kişiye yönelik eleştiriler bugünde yapılıyor,fakat savunan yok.
Bu ve benzeri bir çok ağır ithamlar var.
Burdaki ağır suçlamalara karşı Yalçın hocanın çıkıp konuşması gerekir.Çıkıp konuşturmuyorlar diyorsan blogun var orda yaz.
Kendi adıma benim hakkımda böyle suçlama olsa.Beni kim suçluyor bakarım.Boş ve basit biriyse cevap vermeye dahi tenezzül edip aynı seviyesizliğe inemem.
Fakat sözü dinlenebilecek biriyse(ki gördüğüm kadarıyla Mustafa bey öyle) o zaman işte alırım üye kayıtlarını dikilirim karşısına.
Yalçın hocam niye öyle yapmıyorsun?Sana yakışan budur.
Biraz daha eskiye dönüyorum.
Daha önceleride İstanbul Arıcılar birliğine toplu eleştiri vardı.Yani bu sitenin bir zamanlar toplu eleştirildiği gibi.Arkadaşlar belki hatırlarlar;bir akşam salkım muhabbeti yapılırken İstanbul'un bayan başkanı salkıma girmeye kalkıştı ve bin pişman edilerek sepetlendi.En çok eleştirenlerde İstanbul'la hiç alakası olmayanlardı.Yani toplu hücum,toplu defans sistemi.
O zamanlar Yalçın hocanın birlik başkanlığına oynadığını bazı arkadaşlara söylemiştim.
Fal baktım tesadüfen diyelim, doğru çıktı.
Yalçın hocam birlik kurup başkan oldu.Nedense blogunda hep başka birliklerin etkinlikleri var.
Sanırsın ki İstanbul'un değil,Kastamonu'nun başkanı.
Anarto'da kurs açmanın adresini Ankara gösterdi,belki okumuşsunuzdur doğrusunu ve projenin ne olduğunu cevaben yazmıştım.
Neyse Anarto'daki ve buradaki yazımı okuyan arkadaşlar bana çok kızabilirler.
Benim Mustafa bey ve Yalçın hoca örneğine vermekte ki amacımda zaten bu.
Birilerine kızmadan önce ne demek istediğini anlıyalım.Eleştirelim,tartışalım doğruyu bulalım.
Kızıp saldırmayalım.
İşin sonunun daha sonraları nerelere gidebileceğinin en güzel iki örneğidir bu anlattıklarım.
Herkese iyi çalışmalar bol ballı yıllar dilerim.

2 Comments:

Blogger İlhami Uyar said...

Eleştirileri kişinin yüzüne karşı yapamazmıyız,belki karşıdaki kişide eleştirilerden yararlanarak yanlış yapıyorsa vazgeçebilir,benim şahsi düşüncem bu yönde ,eleştiri yaparken alternatif yollarıda gösterip,insanları hata yapmamaya zorlamalıyız.

12:18 ÖÖ  
Blogger UĞUR KIRAN said...

emin abi
tüm içtenliğimle söylüyorum, akasya alırken seninde isteyebileceğin hiç aklıma gelmedi.Bu konuda beni bağışla,ama söz bir daha gidersem ki şubat sonu falan yine gitmeyi düşünüyorum o zaman söz sanada alacam.Bu arada yazında bahsettiğin kişinin adresi neydi ben bulamadım o adresi,merak ettim doğrusu neler var görmek isterdim.

3:28 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home