meydan şerbeti bayramı

Meydan şerbetinden sonramı,yoksa bir yerlerden nektarmı bulmaya başladılar bilemiyorum.
Kesin olan yağmacılığın artık bittiği.

Sorunuma yakından ilgilerini esirgemeyen ve çeşitli yapıcı önerilerde bulunan

başta Prof. Yusuf Gürbüz

arı bakanı Ali Türk,

nazik davetiyle mutlu olduğum araştırmacı Halil Bilen

ve ismini sayamadığım tüm arı dostlarına buradan teşekkür ederim.

Yusuf'un önerisini tatil yerinde oturmanın cezası olan,aniden sürüler halinde kalmaya gelen tanıdık,eş,dost,akrabaların baskını yüzünden uygulayamayadım.

Ali Türk'ün önerisini ise uygulamaya kalkıştım.

Fakat korkudan elimdeki şerbeti fırlatıp kaçınca proje iptal oldu.

Nedeni ise zeytinliğin üst taraflarındaki çalıların arasında

hakkaten alamet bir yılanla karşılaşıp oldukçada tırsmış,

oradaki ceviz fidanına su götürürken tüfekle gitmeye başlamıştım.

Alt taraflarda raslamak şanssızlığına uğramadığım için biraz daha az tedirgindim.

Sanki aşağılara gelmez gibime geliyordu.

Taki o meşum geceye dek.

Geç vakit yani hava karardıktan sonra elimde şerbetle az tırsak halde arılara giderken

alamet şey önüme çıkınca şerbeti attığım gibi vın arabaya.

Korkudan nasıl kaçtığımı dahi hatırlamıyorum.

Zaten meydan şerbetini bir kerede olsa yapmıştım.

Kendiliğinden de yağmacılık hevesi bitince,

gece şerbetlemesine o alamet şeyi haklayana kadar tövbe ettim.